271ecf4c64b18c1d3e620fee97141c8c.jpg
08b0f0bf78f099c5c577369d0e945f03.jpg
726b84276a98a50c2300168b42fc862f.jpg
3bbcfee95fc6e41c921c6b06a5522f76.jpg
Balkanlar
Error
  • JUser: :_load: Unable to load user with ID: 803

Yunanistan

(0 votes)
Written by 
on 15/11/2014

Yunanistan veya resmî adı ile Helen Cumhuriyeti (Yunanca: Ελληνική Δημοκρατία, Eliniki Dimokratia) (Ελλάδα, Elada, UFA: [e̞ˈlaða] ; tarihî olarak Ελλάς, Ellas UFA: [e̞ˈlas]) Balkanlar’ın güneyinde yer alan bir ülke. Avrupa Birliği ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü üyesi Yunanistan, Türkiye, Arnavutluk, Bulgaristan ve Makedonya Cumhuriyeti ile sınır paylaşmaktadır.

 Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıflaması sürecinde, 19. yüzyılın büyük emperyal devletlerinin de yardımıyla İstanbul'un idaresinden çıkarak kurulan 28 yeni devletten biridir.

Yunanistan adı antik İyonya'nın (bugünkü İzmir, Aydın, Manisa, Muğla bölgesi) Arapça ve Farsça söyleniş şeklinden gelir.[kaynak belirtilmeli]Orta Çağ'da Bizans İmparatorluğu ve sonra Osmanlı Devleti dönemlerinde Romalı anlamına gelen Rum adı kullanıldı. Bu isim bugün daha çok Kıbrıs'nın güneyi, İstanbul ve Ege'deki Yunan asıllı halkı ifade etmek için kullanılmakta, Yunanistan'da yaşayanlara sıkça yapılan bir hata ile Yunanlı denilmektedir. Bunun yerine hem bu milletten olan kişiyi ifade etmek hem de Yunanistan'a ait olduğunu belirtmek için Yunan sözcüğü kullanılır.

Yunanistan, 1981'den beri Avrupa Birliği, 1952'den beri NATO, 1961'den beri OECD[3], 1995'den beri Batı Avrupa Birliği ve 2005'den beri Avrupa Uzay Ajansı[4] üyesidir. Atina ülkenin başkenti; Selânik, Patras, Kandiye, Volos, Yanya, Yenişehir, Kavala ve Vodina ülkenin diğer büyük şehirleridir.

Arapça'da Roma İmparatorluğu'nda veya Doğu Roma’da yaşayan Yunanlara Romalı, "Rumî” denirdi. Fakat daha sonra sözcük “Rum” halini almış ve bir süre sonra da Türkiye’de Anadolu’da yaşayan Yunanlar'a denilmiştir ve günümüzde de denilmektedir. Tarihte Hellen sıfatı, çeşitli etnik topluluklar için kullanılmıştır. Hellen sözcüğü ilk olarak Makedonya Kralı Büyük İskender’nin Pers'ler üzerine yaptığı Asya Seferi sonunda Hellen Uygarlığı'nın kurmasıyla başlamıştır. Bu sefer sonunda Anadolu, Mezopotamya, Mısır, İran ve Kuzey Hindistan topraklarını ele geçiren İskender, doğu ve batı(Yunan) kültürlerini sentezleyerek Hellen kültürünün oluşumunu sağlamıştır. Bu olaylar meydana gelirken Yunanlar, Hellen imparatorluğu içinde dağınık halde yaşıyorlardı. Yunanlar ticari ve kültürel ilişkiler içine girdikleri çeşitli halklarla bu dağınıklığı bozup, birlik oluşturmak istediler. Birliğin oluşmasında halkların lehçe farklarına rağmen Yunanca konuşmaları da önemli bir etken olmuştur.

Yunanlar, kendilerine ırk birliğini açığa vuran "Hellen" adını vermeden önce, başka ırktan olanları ve başka dil konuşanları "Barbares" (Barbarlar) olarak göstermişlerdir. Bu şekilde kendileriyle yabancılar arasında bir sınır çizip; kendi ırksal topluluklarını kurarak, Hellen sözcüğünün oluşumunu sağlamışlardır. “Grek” deyimine tarihsel açıdan bakıldığında Yunanlar'ın Akdeniz'de koloniler kurması bunda büyük etken olmuştur. O zamanlarda Yunan kolonilerinden biri de İtalya yarımadasındaki Kime’dir. Kime Eğriboz adasında yaşayan Halkisliler tarafından kurulmuştur fakat bu şehrin kurulmasında Eğriboz adasının karşı kıyılarındaki Gralar yardımcı olmuştur. Bunun sonucunda bu kavmin adı İtalya'da biraz değiştirilmek suretiyle "Graikus" (Graecus) şeklini almış, sonraları Latinler tarafından tüm Hellen kavmini gösteren kolektif bir sözcük olarak kullanılmıştır.

"İyonya", Yunanistan'daki Dor istilası karşısında Anadolu kıyılarına göç etmek zorunda kalan ve Batı Anadolu'da on iki büyük site kuran halkın kendilerine verdikleri isimdir. İyonlar bir süre bağımsız kaldıktan sonra Anadolu’nun halklarından olan Lidyalılar'a boyun eğmişleridir.Daha sonra doğudan gelen Pers işgallerine yenilen Lidya’nın Pers egemenliğine girmesiyle İyonlar'da Pers egemenliğine girmiştir. Daha sonra bu “İyon” adı giderek yayılmaya başladı. Tevrat'ta Yavan, Asur yazıtlarında Yavnai, Pers yazılı belgelerinde Yauna olarak gösterilmiştir. Buna göre; doğudan gelen ve önce Batı Anadolu'yu -dolayısıyla İyonya'yı- ele geçiren Persler, Ege'deki düşmanlarına "Yauna" adını vermişlerdir. Bu ad zamanla bugünkü Yunanistan halkını da içine alacak şekilde genelleşmiştir. Türkler de, yanlış da olsa bu adı kullanmışlardır ve günümüzde de kullanılmaktadır. Ayrıca Arapçada Roma İmparatorluğunda veya Doğu Roma’da yaşayan Yunanlar'a Roma'lı "Rumi” denirdi. Fakat daha sonra sözcük “Rum” halini almış ve bir süre sonra da Türkiye’de Anadolu’da yaşayan Yunanlar'a denilmiştir ve günümüzde de denilmektedir.

Yunanistan'ın ilk sakinlerine sıklıkla Pelasgi, yani "deniz halkı" denirdi. Yarımadanın bu sakinleri kuzeyden göçen işgâlcilerin etkisi ile güneye kaçtılar. Birbiri ardı sıra gelen işgallerle güney kıyılarına ve Ege Adaları'na yayıldılar. M.Ö. 3200 civarında bölgeye yeni gelenler birlikte zamanla Yunancaya dönüşen bir Hint-Avrupa dili getirdiler.

MÖ 1. binyılda kullanılan ve Homeros'un İlyada'da kullandığı eski Yunanca'nın, günümüzdeki Arnavutça'ya benzediği ve akraba olduğu şeklindeki dilbilimsel hipotez, Dorların göçleri kapsamında incelenen bir konudur.

Antik Yunanistan M.Ö. 2. yy.'da da Roma İmparatorluğu'nun hakimiyetine girerek ortadan kalktı. Roma İmparatorluğu'nun 4.yüzyılda bölünmesiyle de 1821'e kadar Doğu Roma ve Osmanlı İmparatorluklarının başkenti olan Konstantinopolis tarafından yönetildi. Antik kültürler ve politeist dinler bu dönemlerde yerini Ortadoğu kaynaklı dinler olan Ortodoks Hıristiyanlığa, 13.-14. yüzyıllardan sonra da Müslümanlığa bıraktı.

Günümüzdeki modern Yunanistan, 1821'de Osmanlı Devleti'nin İngiltere, Fransa ve Rusya karşısında aldığı yenilgiler sonucu, bu imparatorlukların koruma bölgesi olarak, İstanbul'un idaresinden koparılan Mora Yarımadası ve Atina'dan ibaret küçük bir bölgede 'Yunan Krallığı' adı altında kuruldu. İlk Yunan Kralı olarak da Bavyeralı aristokrat aileden gelen Otto isminde bir Alman atandı.

Daha sonraki yıllarda İngiliz ve Fransız yöneticiler, onlar açısından bu kabul edilemez durumu, Rumların doğuya olan benzerliğini, doğu düşmanlığına dönüştürmeyi başardılar.

Daha sonraki yıllarda İstanbul, savaş yenilgileri neticesinde, savaş galibi imparatorlukların baskılarıyla, Atina'ya şu bölgeleri vermeye mecbur kaldı:

1877-78 Rus - Osmanlı Savaşı sonucu verilen bölge: Tesalya, Orta Yunanistan

1912-13, Balkan Savaşları, verilen bölge: Epir, Makedonya (Selânik), Girit, K-b Ege (Midilli, Sisam) adaları

1918, 1. Dünya Savaşı yenilgisi, verilen bölge : Batı Trakya

1918'de galip devletler günümüzdeki Türkiye'nin batı yarısını Yunanistan, doğu yarısını Ermenistan Karadeniz kısmınıda Erzurum, Kars gibi bazı yerleşim yerleri olmak üzere Gürcistan ilan etmek istiyorlardı. Başkent İstanbul olacak, ismi tekrar Konstantinopolis'e dönecekti. Ancak plânları gerçekleşmedi.

1946'da, İtalya'nın 1912'de Osmanlı Devleti'nden almış olduğu 12 adanın, İngiltere'nin olmasıyla, bu adalar da Atina yönetimine geçtiğinde, Atina yönetimi 1821-1946 arasındaki 125 senede, hep savaş galibi emperyal devletlerin yanında yer alarak, İstanbul aleyhine, topraklarının yüzölçümünü yaklaşık 10 misline çıkarmayı başarmıştı.

 

Last modified on Saturday, 15 November 2014 09:47

Leave a comment

Make sure you enter the (*) required information where indicated. HTML code is not allowed.